Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yargıtay Başkanlığında düzenlenen 2023-2024 Adli Yıl Açılış Töreni’ne katılarak konuşma yaptı

Gündem 02.09.2023 - 15:35 4988+ kez okundu.
 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yargıtay Başkanlığında düzenlenen 2023-2024 Adli Yıl Açılış Töreni’ne katılarak konuşma yaptı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yargıtay Başkanlığında düzenlenen 2023-2024 Adli Yıl Açılış Töreni’ne katılarak konuşma yaptı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yargıtay Başkanlığında düzenlenen 2023-2024 Adli Yıl Açılış Töreni’ne katılarak konuşma yaptı Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yargıtay Başkanlığında düzenlenen 2023-2024 Adli Yıl Açılış Töreni'nde konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yargıtay Başkanlığında düzenlenen 2023-2024 Adli Yıl Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, tören münasebetiyle bir kez daha adalet sisteminin mensuplarıyla beraber olmaktan duyduğu memnuniyeti ifade etti. Yeni adli yılın, ülke, millet, hakim ve savcı, avukatlar ve tüm adalet teşkilatı için hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, adaletin tecellisi uğrunda görev yaparken şehit düşen Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz başta olmak üzere tüm yargı mensuplarını rahmetle yad etti. 6 Şubat depremlerinde vefat eden 231 yargı çalışanına da Allah'tan rahmet niyaz eden Erdoğan, her yaştan ve toplum kesiminden 50 binden fazla insanın hayatını kaybettiği asrın felaketiyle mücadelede yargı mensuplarının, yaşadıkları acıya rağmen millete karşı mesuliyetlerini hakkıyla yerine getirdiklerini söyledi. Erdoğan, adalet hizmetlerinde kesinti olmaması için hem Adalet Bakanlığı hem de Hakim ve Savcılar Kurulu aracılığıyla gerekli tedbirleri aldıklarını anımsatarak yayımladıkları Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri ile depremzedelerin hak kaybına uğramasının önüne geçtiklerini bildirdi. Bu çerçevede, bölgede bine yakın hakim ve Cumhuriyet savcısı ile yaklaşık 7 bin 500 personel görevlendirildiğini hatırlatan Erdoğan, felaketin ilk günlerinden itibaren son derece zor şartlar altında vazifelerini ifa eden adalet teşkilatının tüm mensuplarına, millet adına teşekkür etti. Erdoğan, deprem bölgesinde vatandaşlara sunulan adalet hizmetlerinin hızlı ve etkin yürütülmesi için çalışmaların sürdüğünü belirterek, bakanlar ve ilgili birimler aracılığıyla bölgedeki durumu günbegün takip ettiklerini kaydetti. Depremin hayatın farklı alanlarında açtığı yaraları bir an önce sarmanın, gündemlerinin ilk sırasında yer aldığını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti: "Depremden bu yana bölgede oluşan iş yükünü karşılamak üzere 131 yeni mahkeme kuruldu. Sahadaki duruma göre 189 yeni mahkemenin kurulma işlemleri devam ediyor. Kurulan bu mahkemeler hem adli hem idari yargıda davaların daha hızlı karara bağlanmasını sağlayacaktır. Aynı şekilde, her alanda şartlar neyi gerektiriyorsa, afetzedelerimiz neye ihtiyaç duyuyorsa, onu yapmaktan geri durmayacağız. Asrın felaketinin üstesinden, dayanışma ve işbirliği içinde gelerek Türkiye Yüzyılı'nı inşa yolculuğumuzu fasılasız bir şekilde sürdüreceğiz. Rabb'im, ülkemizi her türlü afet ve musibetten muhafaza eylesin diyorum." Bu seneki adli yıl açılışının, Cumhuriyetin 100'üncü yaşına ulaşmanın gururunun yaşandığı bir dönemde gerçekleştirildiğine işaret eden Erdoğan, 2 ay sonra bu topraklarda kurulan son devlet olan Türkiye Cumhuriyeti'nin 100'üncü yıl dönümünün hep birlikte coşkuyla kutlanacağını söyledi. Tarihin bu önemli eşiğine hızla yaklaşırken iki hususa büyük önem verdiklerine değinen Erdoğan, "İlki, bizlere semalarını ezanlarımız ve bayraklarımızın süslediği, üzerinde özgürce yaşayabileceğimiz bir vatan bırakan kahramanların aziz hatıralarına sahip çıkmaktır. Geçtiğimiz hafta, 25 Ağustos'ta Ahlat'ta, ertesi gün Malazgirt'te, ardından 30 Ağustos'ta Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlediğimiz törenlerde bu konudaki hassasiyetimizi gösterdik. İkincisi, muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkma hedefine doğru yürürken, bugün nerede olduğumuzun kapsamlı ve objektif bir değerlendirmesini yapmaktır." diye konuştu. "Kazanımlarımızı koruyacak ve eksikleri telafi edeceğiz" Erdoğan, siyasetten hukuka, ekonomiden sosyal ve beşeri hayata kadar her alanda böyle bir muhasebeye yönelmek gerektiğini bildirerek, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: "Cumhuriyetimizi korumayı ve yüceltmeyi ancak tarihin kantarına çıkarak, doğrusu ve yanlışıyla, eksiği ve fazlasıyla kendimizi tartarak başarabiliriz. Coğrafyamızdaki devletler silsilemizin son temsilcisi Cumhuriyetimizin ikinci asrını Türkiye Yüzyılı'na dönüştürmenin yolu hamasetten değil hatalarımızdan ders çıkarıp, başarılarımızdan ilham almaktan geçiyor. Bu anlayışla, hiçbir komplekse kapılmadan, cesaretle sorunlarımızın üzerine gidecek, kazanımlarımızı koruyacak ve eksikleri telafi edeceğiz. Sadece belirtilerle, tezahürlerle, şekli unsurlarla uğraşmayacağız, daha ziyade meselenin özüne odaklanacak, teşhisi doğru yapacak ve tüm meselelerimize kalıcı çözümler bulacağız. Hedeflerimize giderken ihtiyacımız olan dinamizme kavuşmak için daha cesur, daha net, eleştirel yönü daha ağır basan sorular sorarak, yolumuza devam edeceğiz." Cumhuriyetin 100'üncü yılının, milleti ve devletiyle kendilerine bu fırsatı sunduğunu kaydeden Erdoğan, milletin bu muhasebeyi kendi içinde yürüttüğüne inandığını dile getirdi. Devletin her kurumunun da kendi iç muhasebesini yapabilecek ufka, vizyona ve birikime sahip olduğunu belirten Erdoğan, bu durumun, tüm organları ve paydaşlarıyla yargı camiası için de geçerli olduğunu söyledi. "Güven veren ve erişilebilir adalet sistemi için pek çok reforma imza attık" Cumhurbaşkanı Erdoğan, insanlık tarihi kadar eski olan adalet arayışının birer tezahürü olarak hukuk sisteminde yerini alan hiçbir metin, kanun ve kurumun layüsel ve yapıcı eleştirilerden azade olmadığını vurguladı. Yargı camiasının, yeni adli yılı diğer hususlarla birlikte böylesi bir arayış ve değerlendirmenin vesilesi haline getireceğini ümit ettiğini anlatan Erdoğan, şunları kaydetti: "Hukuk devleti hepimizin ortak hede ve kırmızı çizgisidir. Adalet hizmetlerinde kaliteyi yükselterek ve yargıya olan güveni artırarak, toplumdan gelen serzenişlerin önüne geçmek hepimizin görevidir. Hiçbir vatandaşımız adliye kapısının adalet kapısı olduğundan şüpheye kapılmamalıdır, orada hakkını huzuru kalple aramalıdır. Bunun için hukukun üstünlüğü ilkesinden asla taviz veremeyiz. Hizmetkarı olmakla şeref duyduğumuz necip milletimize karşı sorumluluklarımızı yerine getirmek, ancak bu şekilde mümkündür. Hükümet olarak, adalet sisteminin işleyişinde yaşanan aksaklıkların giderilmesi için sunulan teklifleri daima hayırhahlıkla değerlendirdik. Güven veren ve erişilebilir bir adalet sisteminin tesisi için Anayasadan yasalara, kurumsal işleyişten personel yapısına ve özlük haklarına kadar pek çok reforma imza attık. Her yıl yeni yargı paketleriyle bu reform sürecini kesintisiz sürdürüyoruz. Yasama organımız da bu süreçte üzerine düşeni yaparak bize destek veriyor. Adaletin tecellisini kolaylaştırmak amacıyla bundan sonra da sizlerle daha yakın işbirliği içinde çalışacak, ortak akılla hukuk devletini güçlendireceğiz." Erdoğan, Cumhuriyet'in ikinci asrını karşılamaya hazırlandıkları bu günlerde, ülke olarak iddiaları ve hedeeri de büyüttüklerini belirtti. Türkiye Yüzyılı vizyonunun, sadece milletçe artan özgüveni değil, aynı zamanda güçlenen ülkeyi de temsil ettiğini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti: "Böyle iddialı bir vizyonla milletimizin ve dünyanın huzuruna çıkmak, elbette ne öyle bir anda gündeme geldi ne de kolay oldu. Medeniyet köklerimizden aldığımız ilhamla, ülkenin yönetimini üstlendiğimiz günden beri bunun mücadelesini veriyoruz. Bizzat kendi hayatımız, kendi serencamımız bir adalet arayışı, hak ve hukuk mücadelesi örneğidir." diye konuştu. Erdoğan, karşılaştıkları olumsuzluklar, maruz kaldıkları haksızlıkların kendilerini asla küstürmediğini, tam tersine ülkenin ve milletin geleceği için kurdukları hayallerin, adalet ve hukuk rengiyle daha güçlü bir şekilde boyanmasını sağladığını ifade etti. Şair Abdurrahim Karakoç'un, kendilerinin de mağduru olduğu eski Türkiye'deki adalet sistemini, dizelerinde nasıl anlattığına dikkati çeken Erdoğan, "Gene tehir etme üç ay öteye/Bu dava dedemden kaldı Hakim Beğ/ Otuz yıl da babam düştü ardına/ Siz sağ olun, o da öldü Hakim Beğ/ Yaşım yetmiş iki, usandım gel-git/ Bini buldu burda yediğim zılgıt/ Eğer diyeceksen: 'Bana ne, öl git!'/ Oğlumun bir oğlu oldu Hakim Beğ/ Hem davacı pişman hem de davalı/ Bu yolda tükettik çulu, çuvalı/ Sabret makamından çalma kavalı/ Sürüler ekine daldı Hakim Beğ." dizelerini okudu. "Personel sayısını 61 binden 190 bine yükselttik" Erdoğan, milletin, adaletin gecikmesi bir yana çoğu zaman neredeyse hiç gelmediği dönemleri yaşadığını, bu anlayışla ülkeyi yönetme görevini üstlendiklerinde önceliklerinin en başına "eğitim, sağlık, emniyet ve adalet" başlıklarını yerleştirdiklerini söyledi. Aradan geçen 21 yılda Türkiye'nin içinde bulunduğu şartlar ne olursa olsun hep bu sözün hakkını vermeye çalıştıklarına dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti: "Ülkemizin demokrasi ve hukuk devleti standartlarının yükseltilmesi, insan hak ve hürriyetlerinin genişletilmesi, adaletin hızlı bir şekilde tecellisi, yargıyla ilgili her türlü sıkıntının giderilmesi amacıyla önemli reformlar gerçekleştirdik. Burada, özetin de özeti mahiyetinde bazı rakamları sizlerle paylaşmak istiyorum. Bakınız, 2002'de 9 bin 349 olan hakim savcı sayımızı yaklaşık 2,5 kat artışla 24 bine, adalet teşkilatımızın toplam personel sayısını ise 61 binden 190 bine yükselttik. Ülkemiz genelinde 280 yeni adalet sarayı inşa ederek, merdiven altı odalarda adalet dağıtılmaya çalışılan o kötü manzaralara son verdik. Yüksek yargı organlarımızı şu an törenimizi gerçekleştirdiğimiz bina gibi görkemli hizmet yapıları yaparak, temsil ettikleri değerlere uygun abide makamlara kavuşturduk. Mahkeme sayılarımızı adli yargıda yüzde 95, idari yargıda yüzde 45 oranında artırdık. Hataları asgariye indirecek ve temyiz mahkemelerindeki yığılmayı engelleyecek şekilde Bölge Adliye ve İdare Mahkemelerini devreye aldık. İstinaf mahkemeleriyle birlikte Yargıtay hukuk ve ceza dairelerinin iş yükünde yüzde 68 oranında düşüş oldu." "Davaların sonuçlanma süresi daha da kısalacak" Erdoğan, ülkede içtihat birliğinin sağlanması, kararların tutarlı olması ve kanun önünde eşitliğin temininin yargının sorumluluğunda olduğuna işaret ederek, şu ifadeleri kullandı: "Bu amaçla önümüzdeki dönemde, ilk derece mahkemeleri, bölge adliye mahkemeleri ve Yargıtay da dahil olmak üzere yargı kurumlarının çalışma usullerinde ihtiyaç duyulan reformları yapacağız. Bize göre yargıdaki en büyük altyapı reformu olan UYAP'a, sesli ve görüntülü bilişim sisteminden hukuk yargılamalarına ve e-duruşma imkanına kadar pek çok yenilik ekledik. UYAP sistemini yapay zeka destekli şekilde geliştirme çalışmalarımız ise devam ediyor. Dijital Dönüşüm Osimiz ile TÜBİTAK işbirliğinde yürüyen projemizin hizmete girmesiyle davaların sonuçlanma süresi daha da kısalacak. Ayrıca Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru imkanı, Kamu Denetçiliği Kurumunun ihdası, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunun teşkili, devlet güvenlik mahkemeleri ile özel yetkili mahkemelerin kaldırılması, askeri yargının lağvedilerek yargıdaki çift başlılığa son verilmesi, vergi suçları, bilişim suçları, finansal suçlar, sendikal uyuşmazlıklar gibi birçok alanda ihtisas mahkemeleri kurulması, asılsız ihbar ve şikayetler nedeniyle oluşabilecek zararı engellemek üzere bireylerin lekelenmeme hakkının güçlendirilmesi, uyuşmazlıkların çözümünde arabuluculuk ve uzlaştırma yöntemlerinin yaygınlaştırılması... Hülasaten, vatandaşlarımızın talepleri ve günün ihtiyaçları doğrultusunda yargıya dair her alanda devrim niteliğinde pek çok adım attık." "Hukuk eğitiminin kalitesini yükseltmemiz, iyi hukukçular yetiştirmemiz gerekiyor" Hakim ve savcı yardımcılığı müessesesiyle adalet teşkilatının insan kaynağının çok daha vasıı yetişmesini hedeediklerini, bu önemli yeniliği bu yılın sonunda yapmayı planladıkları sınavla hayata geçireceklerini bildiren Erdoğan, şunları kaydetti: "Usta çırak ilişkisi esasına dayanan hakim ve savcı yardımcılığı müessesesinin hukuk camiamıza önemli katkısı olacağına inanıyorum. Şüphesiz adaletin kalitesi ile hukuk eğitimi arasında yakın bağ vardır. Önümüzdeki dönemde diğer çalışmalar yanında hukuk eğitiminin kalitesini yükseltmemiz ve iyi hukukçular yetiştirmemiz de gerekiyor. Avukatların mahkeme faaliyetlerine katkısının da artırılmasında fayda görüyoruz. Kademeli şekilde belli davalar için avukat tutma zorunluluğu getirilmesi gibi birtakım yeni uygulamalar üzerinde hep birlikte çalışabiliriz. Mülkün temeli olan adaletin, sosyal barışın, refahın, istikrarın, kalkınma ve büyümenin de itici gücü olduğunu biliyoruz. Türkiye Yüzyılı'nı, sadece ekonomik, siyasi, askeri ve diplomatik değil, 'adaletin de yüzyılı' yapmak için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yargıtay Başkanlığında düzenlenen 2023-2024 Adli Yıl Açılış Töreni’ne katılarak konuşma yaptı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yargıtay Başkanlığında düzenlenen 2023-2024 Adli Yıl Açılış Töreni’ne katılarak konuşma yaptı Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yargıtay Başkanlığında düzenlenen 2023-2024 Adli Yıl Açılış Töreni'nde konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yargıtay Başkanlığında düzenlenen 2023-2024 Adli Yıl Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, tören münasebetiyle bir kez daha adalet sisteminin mensuplarıyla beraber olmaktan duyduğu memnuniyeti ifade etti. Yeni adli yılın, ülke, millet, hakim ve savcı, avukatlar ve tüm adalet teşkilatı için hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, adaletin tecellisi uğrunda görev yaparken şehit düşen Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz başta olmak üzere tüm yargı mensuplarını rahmetle yad etti. 6 Şubat depremlerinde vefat eden 231 yargı çalışanına da Allah'tan rahmet niyaz eden Erdoğan, her yaştan ve toplum kesiminden 50 binden fazla insanın hayatını kaybettiği asrın felaketiyle mücadelede yargı mensuplarının, yaşadıkları acıya rağmen millete karşı mesuliyetlerini hakkıyla yerine getirdiklerini söyledi. Erdoğan, adalet hizmetlerinde kesinti olmaması için hem Adalet Bakanlığı hem de Hakim ve Savcılar Kurulu aracılığıyla gerekli tedbirleri aldıklarını anımsatarak yayımladıkları Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri ile depremzedelerin hak kaybına uğramasının önüne geçtiklerini bildirdi. Bu çerçevede, bölgede bine yakın hakim ve Cumhuriyet savcısı ile yaklaşık 7 bin 500 personel görevlendirildiğini hatırlatan Erdoğan, felaketin ilk günlerinden itibaren son derece zor şartlar altında vazifelerini ifa eden adalet teşkilatının tüm mensuplarına, millet adına teşekkür etti. Erdoğan, deprem bölgesinde vatandaşlara sunulan adalet hizmetlerinin hızlı ve etkin yürütülmesi için çalışmaların sürdüğünü belirterek, bakanlar ve ilgili birimler aracılığıyla bölgedeki durumu günbegün takip ettiklerini kaydetti. Depremin hayatın farklı alanlarında açtığı yaraları bir an önce sarmanın, gündemlerinin ilk sırasında yer aldığını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti: "Depremden bu yana bölgede oluşan iş yükünü karşılamak üzere 131 yeni mahkeme kuruldu. Sahadaki duruma göre 189 yeni mahkemenin kurulma işlemleri devam ediyor. Kurulan bu mahkemeler hem adli hem idari yargıda davaların daha hızlı karara bağlanmasını sağlayacaktır. Aynı şekilde, her alanda şartlar neyi gerektiriyorsa, afetzedelerimiz neye ihtiyaç duyuyorsa, onu yapmaktan geri durmayacağız. Asrın felaketinin üstesinden, dayanışma ve işbirliği içinde gelerek Türkiye Yüzyılı'nı inşa yolculuğumuzu fasılasız bir şekilde sürdüreceğiz. Rabb'im, ülkemizi her türlü afet ve musibetten muhafaza eylesin diyorum." Bu seneki adli yıl açılışının, Cumhuriyetin 100'üncü yaşına ulaşmanın gururunun yaşandığı bir dönemde gerçekleştirildiğine işaret eden Erdoğan, 2 ay sonra bu topraklarda kurulan son devlet olan Türkiye Cumhuriyeti'nin 100'üncü yıl dönümünün hep birlikte coşkuyla kutlanacağını söyledi. Tarihin bu önemli eşiğine hızla yaklaşırken iki hususa büyük önem verdiklerine değinen Erdoğan, "İlki, bizlere semalarını ezanlarımız ve bayraklarımızın süslediği, üzerinde özgürce yaşayabileceğimiz bir vatan bırakan kahramanların aziz hatıralarına sahip çıkmaktır. Geçtiğimiz hafta, 25 Ağustos'ta Ahlat'ta, ertesi gün Malazgirt'te, ardından 30 Ağustos'ta Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlediğimiz törenlerde bu konudaki hassasiyetimizi gösterdik. İkincisi, muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkma hedefine doğru yürürken, bugün nerede olduğumuzun kapsamlı ve objektif bir değerlendirmesini yapmaktır." diye konuştu. "Kazanımlarımızı koruyacak ve eksikleri telafi edeceğiz" Erdoğan, siyasetten hukuka, ekonomiden sosyal ve beşeri hayata kadar her alanda böyle bir muhasebeye yönelmek gerektiğini bildirerek, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: "Cumhuriyetimizi korumayı ve yüceltmeyi ancak tarihin kantarına çıkarak, doğrusu ve yanlışıyla, eksiği ve fazlasıyla kendimizi tartarak başarabiliriz. Coğrafyamızdaki devletler silsilemizin son temsilcisi Cumhuriyetimizin ikinci asrını Türkiye Yüzyılı'na dönüştürmenin yolu hamasetten değil hatalarımızdan ders çıkarıp, başarılarımızdan ilham almaktan geçiyor. Bu anlayışla, hiçbir komplekse kapılmadan, cesaretle sorunlarımızın üzerine gidecek, kazanımlarımızı koruyacak ve eksikleri telafi edeceğiz. Sadece belirtilerle, tezahürlerle, şekli unsurlarla uğraşmayacağız, daha ziyade meselenin özüne odaklanacak, teşhisi doğru yapacak ve tüm meselelerimize kalıcı çözümler bulacağız. Hedeflerimize giderken ihtiyacımız olan dinamizme kavuşmak için daha cesur, daha net, eleştirel yönü daha ağır basan sorular sorarak, yolumuza devam edeceğiz." Cumhuriyetin 100'üncü yılının, milleti ve devletiyle kendilerine bu fırsatı sunduğunu kaydeden Erdoğan, milletin bu muhasebeyi kendi içinde yürüttüğüne inandığını dile getirdi. Devletin her kurumunun da kendi iç muhasebesini yapabilecek ufka, vizyona ve birikime sahip olduğunu belirten Erdoğan, bu durumun, tüm organları ve paydaşlarıyla yargı camiası için de geçerli olduğunu söyledi. "Güven veren ve erişilebilir adalet sistemi için pek çok reforma imza attık" Cumhurbaşkanı Erdoğan, insanlık tarihi kadar eski olan adalet arayışının birer tezahürü olarak hukuk sisteminde yerini alan hiçbir metin, kanun ve kurumun layüsel ve yapıcı eleştirilerden azade olmadığını vurguladı. Yargı camiasının, yeni adli yılı diğer hususlarla birlikte böylesi bir arayış ve değerlendirmenin vesilesi haline getireceğini ümit ettiğini anlatan Erdoğan, şunları kaydetti: "Hukuk devleti hepimizin ortak hede ve kırmızı çizgisidir. Adalet hizmetlerinde kaliteyi yükselterek ve yargıya olan güveni artırarak, toplumdan gelen serzenişlerin önüne geçmek hepimizin görevidir. Hiçbir vatandaşımız adliye kapısının adalet kapısı olduğundan şüpheye kapılmamalıdır, orada hakkını huzuru kalple aramalıdır. Bunun için hukukun üstünlüğü ilkesinden asla taviz veremeyiz. Hizmetkarı olmakla şeref duyduğumuz necip milletimize karşı sorumluluklarımızı yerine getirmek, ancak bu şekilde mümkündür. Hükümet olarak, adalet sisteminin işleyişinde yaşanan aksaklıkların giderilmesi için sunulan teklifleri daima hayırhahlıkla değerlendirdik. Güven veren ve erişilebilir bir adalet sisteminin tesisi için Anayasadan yasalara, kurumsal işleyişten personel yapısına ve özlük haklarına kadar pek çok reforma imza attık. Her yıl yeni yargı paketleriyle bu reform sürecini kesintisiz sürdürüyoruz. Yasama organımız da bu süreçte üzerine düşeni yaparak bize destek veriyor. Adaletin tecellisini kolaylaştırmak amacıyla bundan sonra da sizlerle daha yakın işbirliği içinde çalışacak, ortak akılla hukuk devletini güçlendireceğiz." Erdoğan, Cumhuriyet'in ikinci asrını karşılamaya hazırlandıkları bu günlerde, ülke olarak iddiaları ve hedeeri de büyüttüklerini belirtti. Türkiye Yüzyılı vizyonunun, sadece milletçe artan özgüveni değil, aynı zamanda güçlenen ülkeyi de temsil ettiğini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti: "Böyle iddialı bir vizyonla milletimizin ve dünyanın huzuruna çıkmak, elbette ne öyle bir anda gündeme geldi ne de kolay oldu. Medeniyet köklerimizden aldığımız ilhamla, ülkenin yönetimini üstlendiğimiz günden beri bunun mücadelesini veriyoruz. Bizzat kendi hayatımız, kendi serencamımız bir adalet arayışı, hak ve hukuk mücadelesi örneğidir." diye konuştu. Erdoğan, karşılaştıkları olumsuzluklar, maruz kaldıkları haksızlıkların kendilerini asla küstürmediğini, tam tersine ülkenin ve milletin geleceği için kurdukları hayallerin, adalet ve hukuk rengiyle daha güçlü bir şekilde boyanmasını sağladığını ifade etti. Şair Abdurrahim Karakoç'un, kendilerinin de mağduru olduğu eski Türkiye'deki adalet sistemini, dizelerinde nasıl anlattığına dikkati çeken Erdoğan, "Gene tehir etme üç ay öteye/Bu dava dedemden kaldı Hakim Beğ/ Otuz yıl da babam düştü ardına/ Siz sağ olun, o da öldü Hakim Beğ/ Yaşım yetmiş iki, usandım gel-git/ Bini buldu burda yediğim zılgıt/ Eğer diyeceksen: 'Bana ne, öl git!'/ Oğlumun bir oğlu oldu Hakim Beğ/ Hem davacı pişman hem de davalı/ Bu yolda tükettik çulu, çuvalı/ Sabret makamından çalma kavalı/ Sürüler ekine daldı Hakim Beğ." dizelerini okudu. "Personel sayısını 61 binden 190 bine yükselttik" Erdoğan, milletin, adaletin gecikmesi bir yana çoğu zaman neredeyse hiç gelmediği dönemleri yaşadığını, bu anlayışla ülkeyi yönetme görevini üstlendiklerinde önceliklerinin en başına "eğitim, sağlık, emniyet ve adalet" başlıklarını yerleştirdiklerini söyledi. Aradan geçen 21 yılda Türkiye'nin içinde bulunduğu şartlar ne olursa olsun hep bu sözün hakkını vermeye çalıştıklarına dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti: "Ülkemizin demokrasi ve hukuk devleti standartlarının yükseltilmesi, insan hak ve hürriyetlerinin genişletilmesi, adaletin hızlı bir şekilde tecellisi, yargıyla ilgili her türlü sıkıntının giderilmesi amacıyla önemli reformlar gerçekleştirdik. Burada, özetin de özeti mahiyetinde bazı rakamları sizlerle paylaşmak istiyorum. Bakınız, 2002'de 9 bin 349 olan hakim savcı sayımızı yaklaşık 2,5 kat artışla 24 bine, adalet teşkilatımızın toplam personel sayısını ise 61 binden 190 bine yükselttik. Ülkemiz genelinde 280 yeni adalet sarayı inşa ederek, merdiven altı odalarda adalet dağıtılmaya çalışılan o kötü manzaralara son verdik. Yüksek yargı organlarımızı şu an törenimizi gerçekleştirdiğimiz bina gibi görkemli hizmet yapıları yaparak, temsil ettikleri değerlere uygun abide makamlara kavuşturduk. Mahkeme sayılarımızı adli yargıda yüzde 95, idari yargıda yüzde 45 oranında artırdık. Hataları asgariye indirecek ve temyiz mahkemelerindeki yığılmayı engelleyecek şekilde Bölge Adliye ve İdare Mahkemelerini devreye aldık. İstinaf mahkemeleriyle birlikte Yargıtay hukuk ve ceza dairelerinin iş yükünde yüzde 68 oranında düşüş oldu." "Davaların sonuçlanma süresi daha da kısalacak" Erdoğan, ülkede içtihat birliğinin sağlanması, kararların tutarlı olması ve kanun önünde eşitliğin temininin yargının sorumluluğunda olduğuna işaret ederek, şu ifadeleri kullandı: "Bu amaçla önümüzdeki dönemde, ilk derece mahkemeleri, bölge adliye mahkemeleri ve Yargıtay da dahil olmak üzere yargı kurumlarının çalışma usullerinde ihtiyaç duyulan reformları yapacağız. Bize göre yargıdaki en büyük altyapı reformu olan UYAP'a, sesli ve görüntülü bilişim sisteminden hukuk yargılamalarına ve e-duruşma imkanına kadar pek çok yenilik ekledik. UYAP sistemini yapay zeka destekli şekilde geliştirme çalışmalarımız ise devam ediyor. Dijital Dönüşüm Osimiz ile TÜBİTAK işbirliğinde yürüyen projemizin hizmete girmesiyle davaların sonuçlanma süresi daha da kısalacak. Ayrıca Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru imkanı, Kamu Denetçiliği Kurumunun ihdası, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunun teşkili, devlet güvenlik mahkemeleri ile özel yetkili mahkemelerin kaldırılması, askeri yargının lağvedilerek yargıdaki çift başlılığa son verilmesi, vergi suçları, bilişim suçları, finansal suçlar, sendikal uyuşmazlıklar gibi birçok alanda ihtisas mahkemeleri kurulması, asılsız ihbar ve şikayetler nedeniyle oluşabilecek zararı engellemek üzere bireylerin lekelenmeme hakkının güçlendirilmesi, uyuşmazlıkların çözümünde arabuluculuk ve uzlaştırma yöntemlerinin yaygınlaştırılması... Hülasaten, vatandaşlarımızın talepleri ve günün ihtiyaçları doğrultusunda yargıya dair her alanda devrim niteliğinde pek çok adım attık." "Hukuk eğitiminin kalitesini yükseltmemiz, iyi hukukçular yetiştirmemiz gerekiyor" Hakim ve savcı yardımcılığı müessesesiyle adalet teşkilatının insan kaynağının çok daha vasıı yetişmesini hedeediklerini, bu önemli yeniliği bu yılın sonunda yapmayı planladıkları sınavla hayata geçireceklerini bildiren Erdoğan, şunları kaydetti: "Usta çırak ilişkisi esasına dayanan hakim ve savcı yardımcılığı müessesesinin hukuk camiamıza önemli katkısı olacağına inanıyorum. Şüphesiz adaletin kalitesi ile hukuk eğitimi arasında yakın bağ vardır. Önümüzdeki dönemde diğer çalışmalar yanında hukuk eğitiminin kalitesini yükseltmemiz ve iyi hukukçular yetiştirmemiz de gerekiyor. Avukatların mahkeme faaliyetlerine katkısının da artırılmasında fayda görüyoruz. Kademeli şekilde belli davalar için avukat tutma zorunluluğu getirilmesi gibi birtakım yeni uygulamalar üzerinde hep birlikte çalışabiliriz. Mülkün temeli olan adaletin, sosyal barışın, refahın, istikrarın, kalkınma ve büyümenin de itici gücü olduğunu biliyoruz. Türkiye Yüzyılı'nı, sadece ekonomik, siyasi, askeri ve diplomatik değil, 'adaletin de yüzyılı' yapmak için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz."
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve borsadanhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
google.com, pub-6671770558394885, DIRECT, f08c47fec0942fa0google.com, pub-6671770558394885, DIRECT, f08c47fec0942fa0